Faktör uygulamasının epizodik ya da profilaktik tedavide düzenli olarak sürdürülmesinin özellikle çocuk hastalarda intravenöz girişim zorluklarına neden olabildiği bilinmektedir. Hemofilik çocuklarda faktör uygulanırken, periferik venler, santral venöz kateterler ve arterio-venöz fistüller kullanılmaktadır (Şalcıoğlu 2010; Santagostino& Mancuso 2008). Ülkemiz koşullarında santral venöz kateter kullanımı olmakla birlikte henüz yaygın bir uygulama değildir. Faktör uygulamasında yaygın olarak tercih edilen yol periferik venlerin kullanımıdır. Bu uygulamada hemofili bakım ekibinin üyeleri ve özellikle Faktör uygulama hemşire uygulayıcı, izlem yapan, öğreten ve danışan kimliği ile deneyimli olmak durumundadır. Faktör preparatlarının venöz girişim yoluyla uygulanmasında, aseptik koşulların yerine getirilmesi ve steril girişim aparatları (infüzyon seti, iğne ucu, flakon girişi gb) ile çalışılması ön koşuldur (Izzı 2010; Titapiwatanakun 2009; Valentino 2005; Pillitteri 1999; Potter&Perry 1997). Tüm intravenöz girişim tedavilerinde olduğu gibi Faktörün intravenöz yol ile uygulanmasında da aseptik tekniğe uyulması yaygın komplikasyonlardan biri olan enfeksiyon riskini en aza indirmektedir. Faktör uygulaması hemofili hastalarının yaşam kalitesinde gözlenebilir bir iyileşme sağlarken bir o kadar da son derece özenli, dikkatli ve hassas olmayı gerektirmektedir (Valentino&Kapoor 2005; Phillips 2001). İntravenöz uygulamanın hemofili hastası çocuk ya da yetişkinde cilt bütünlüğüne bir müdahale ve acı verici olması, zaman zaman ilk ven girişiminde başarısız olunması ya da sürekli uygulamanın yarattığı hassasiyet itici olabilir. Bu hassasiyet hemofili hastalarını ve ailelerini faktör uygulamasından kaçınmaya yönlendirebilmektedir. İstenmeyen bu durumun önlenmesinde ekip üyelerinin ve özellikle Faktör uygulaması yapan hemşirenin, Faktör uygulama adımları ve ilkeleri konusunda düzenli olarak güncellenen bilgi ve beceriye sahip olması gerekmektedir.